Kırşehir’de faaliyet gösterdiğini iddia eden İspanyol misyoner, Kırşehir ve civar illerdeki çalışmalarını aynı zamanda Hiristiyan mültecilerin son durumlarını İspanya’ da her perşembe yayınlanan katolik bilgiler dergi, gazete ve https://alfayomega.es/ web sitesinde yazdığı makalede açık açık ifade etti.
Comboni misyoneri Expedita Pérez, İspanya’ da Katolik çalışmaları hakkinda bilgi veren medya grubunda Kırşehir’ e misyonerlik çalışması için geçtiğimiz aylarda kardeşi ile birkac kez geldiğini ifade etti.
Makalesinde Kırşehir’ de ve civar illerde yaşayan Hiristiyan ailelerinin zor şartlarda yaşadığını dramatize eden İspanyol misyoner avrupalı Hıristiyanların bu insanlara yeterince sahip çıkmadığından yakınıyor. Kırşehir’ liler ise şehrimize sadece hiristiyanlar için gelmediklerini düşündükleri misyonerlerden rahatsız.
İşte İspanya’ da yayınlanan o makalenin Türkçeye tercüme edilmiş metni;
” Koronavirüs nedeniyle Roma’da dört ay bekledikten sonra 1 Temmuz 2020 öğleden sonra saat 3’te Türkiye’ye geldim. İstanbul’dan Kayseri yönüne başka bir uçağa bindim ve oradan da otomobille ve Rahibe Janet ile İç Anadolu bölgesinde bir şehir olan Kırşehir’e gittim.
Topluluğumuz , Iraklı Hristiyan mültecilere yardım etmek amacıyla 2016 yılında cemaatler arası bir topluluk olarak başladı . Biz Comboni Kardeşler, Aralık 2018’de iki kız kardeşle buraya geldik. Bunlardan biri hala mevcut ve şu anda toplulukta birlikte yaşadığım kişi.
Sadece Kırşehir’de 103 aileye – yaklaşık 500 kişiye hizmet veriyoruz. Nevşehir’den beş aile, Kayseri’den dokuz aile, Niğde’den 35 aile, Aksaray’dan 40 aile ve Yozgat’tan 130 aileden gelen mültecilere de refakat ediyoruz.
Kırşehir’e neredeyse gece yarısı geldim. Zaten ertesi gün Iraklı mülteci aileleri ziyaret etmeye başladım. O gün öğleden sonra ikisini ziyaret ettik, çünkü genellikle sabah geç yatıyorlar ve sonuç olarak onları meşgul edecek bir işleri olmadığı için gün içinde uyuyorlar. Cuma günü yine iki aileyi ziyaret ettik.
Hepsinde toprakları ve sevdikleri hakkında konuşurken çok fazla üzüntü gördüm. Hikayeleri acı verici ve çok benzer. Sana Yousef, Buşra ve dört çocuğundan bahsedeceğim. Bazı yeğenlerin Birinci Komünyonuna katılmak için Musul’dan çok uzak olmayan başka bir şehre seyahat etmişlerdi. Kutlamadan sonra Yusuf, evinin ve kahve işinin kaldığı yerde olup olmadığını görmek için köyüne dönmeye karar verdi. O gece evde uyudu ve çok erken bir zamanda çığlıklar ve IŞİD’in insanları geldiği için koşan insanlar duydu. Giydiği şeyle kaçtı ve asla eve dönmedi, çünkü her şey mahvoldu. Diğer kasabadan Türkiye’ye gelene kadar taşındılar. Bütün hatıraları orada kaldı, ama çok şükür hayatlarını kurtardılar.
Üçten fazla reşit olmayan çocukları varsa mülteci olarak asgari düzeyde yardım alırlar. Yasa gereği yasal olarak çalışamazlar ve bunu gizlice yaparlarsa saatlerce çalışma ile asgari ücret alırlar. Polisten izin almadan şehir dışına çıkamazlar ve sadece sağlık nedenleriyle elçiliklerine gitmek veya randevulara gitmek gibi çok özel nedenlerle izin verilir.
Amerika, Avustralya veya Avrupa’ya gitme umuduyla yaşıyorlar, ancak neredeyse hepsi altı yıldan fazla süredir bekliyorlar. Batı Hıristiyanları tarafından terk edilmiş hissediyorlar. “
Expedita Pérez , Türkiye’de bir Comboni misyoneridir.