Kırşehir’in yetiştirdiği yazarlardan Zafer Çam, seçim öncesi sanki kazanmış gibi Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlık ve bürokrat koltukları dağıtan, paylaşan Kılıçdaroğlu önderliğindeki 6’lı masa bileşenlerini eleştirel bir yazı kaleme aldı.
Recep Tayyip Erdoğan’ ın ciddiyet içerisinde kazandığı ve hakettiği bir galibiyeti kutladığını ifade eden Zafer Hoca, Millet İttifakını ise “Doğmamış çocuğa pantolon biçtiler” sözleri ve Nasrettin Hoca’nın bir hikayesi ile örneklendirerek eleştirdi.
Yazısının tamamında ünlü kalem Zafer Çam şunları yazdı;
“CHP’ li Kılıçdaroğlu liderliğindeki çok sesli masa kaybetti.
Kazanan yine Cumhur ittifakı Erdoğan oldu.
Seçim sonrası CHP güdümlü ortak masa yorgun duruyor.
Ortaklar arasında suçlu aranıyor.
Umut verdikleri seçmene ne diyecekler.
Yiğitçe bu seçimin mağlubu biziz deyip istifa edemeyecekleri için.
Şimdi masa ortakları sessizliğini koruyor görünse de.
Seçimin aktörü CHP lideri Kılıçdaroğlu suçluymuş gibi ortalarda görünmüyor.
Suçlu sadece Kılıçdaroğlu mu?
Kaybettikten sonra suçlu bulması çok kolay.
Hepimizin bildiği meşhur bir Hoca Nasreddin fıkrası vardır;
Nasrettin hoca, suya gönderdiği çocuğun eline testiyi verir ve;
“Testiyi kırmadan getir, diyerek bir de tokat patlatır.
Yanındakiler hocaya söylenirler;
“Hocam, çocukcağız testiyi kırmadı ki, tokat atıyorsun!
Bu yaptığın doğru bir iş değil!
Hoca istifini bozmadan cevap verir:
“Doğru söylüyorsunuz; ancak testiyi kırdıktan sonra tokat atmanın ne faydası olur?
Evet değerli okurlar bizim ki de Nasreddin Hoca misali;
Yine bir halk sözü.
“Balık tutulmadan tava ateşe konmaz”
Kılıçdaroğlu balığı tutmadan tavayı ateşe koydu.
Seçim kampanyası boyunca…
Kemal Kılıçdaroğlu, bazı illere bakanlık sözleri ve il sözleri verdi.
Bol keseden meydanlarda bakanlıklar dağıtıldı.
Meydanlar kalabalık vaatler çok.
Bütün bunlar bir rüya gibi gelişti vaatler var ortada sandık yok…
Daha seçim kazanılmamış…
Bakanlıklar bölüşülmeye başlanıyor.
Kılıçdaroğlu başkanlığında masa ortakları arasında bakanlık paylaşımı yapıldı.
Hazine, Ekonomi, Merkez Bankası ve diğer bakanlıklar dağıtıldı.
Büyükelçiler, yüksek bürokrasi İsimler havada uçuşmaya başladı.
Bırakın kamu çalışanları bile kendine yer aradı.
Daha ortalıkta ne hol var ne yumurta.
Artık Ak partiden kurtulacaklardı kendi aralarında paylaşımlar yapılıyordu.
Doğmamış çocuğa don biçmeye erken başlamışlardı.
14 Mayıs sandık farkını görmeden geldiler çok bir umutla ikinci tura girdiler.
Bakanlıklar…
Makam vaatleri…
Amir, memur, atanmış kadrolar…
Sandıklar açıldı…
Ak parti açık farkla önde partiler meydanlar koşuyor…
Akşamın serinliğinde lambaların loş ışıkları arasında korna sesleri konvoylar şehir caddelerinde…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün Kısıklı bir başka, Üsküdar bir başka, İstanbul bir başka” diye seçmenlerini selamlıyor.
Halk meydanlarda halay, şarkı, türkü söylüyor:
Duyanlara, duymayanlara ilan olunuyor…
Ak partide bunlar olurken CHP genel merkezinde ışıkların feri görülmüyor…
Yıkılan hayaller sönüyor…
Kendim etim kendim buldum şarkı sözlerini Kılıçdaroğlu mırıldanıyor…
Hiç mi gülmeyecek benim de yüzüm Recep Tayip Erdoğan’ın karşısında diye içinden geçiriyor? “